İçeriğe geç

Dağınıklık üzerine

Son aylarda yaşıyor muyum emin değilim. Birkaç olay vardı, herkes “Vay, ne güzel etmişsin!” dedi ama hepsi hissizliğin getirisiydi. Diğer taraftan, çok şey var ama hiçbir şey de yok. Çünkü her şey dağınık.

Bir yolum yok. Ulaşacağım nokta da. Ben bunu önceden de yaşadım, aşinayım. O zaman uymuyordum sadece, bugünse direnmiyorum. Amaçsızlık sorun teşkil etmiyor. Etse de görmüyorum.

“Neden bu defa dokundu?” dedi adam, hafta içinde düşünmemi rica etti. Çok kolay buldum bu defa cevabı. Önceden hissetmeye sarınıyordum kötü olsa da. Şimdi hissedemiyorum ve başka haller, başka gerçekler dokunuyor.

Neler yaptığım sorulunca, gerçekten sorulunca çok cevap verebiliyorum ama hepsinin ucu boşluğa çıkıyor çünkü hedefi yok. Kaotik girişimler, eylemler. En çok da hissizler.

Aidiyet arayışı mı bu? Hiç bilmiyorum. Emin değilim bundan da. Çünkü her şey dağınık.

Yaşamayı hissetmekle özdeşleştirdiğimde yanlış yaptım muhtemelen ama bunu bilinçli yapmadığıma bakarsak doğru, doğal gelişim olabilir. Hissetmemenin temelinde de olumsuz hissi yok etme, daha doğrusu var etmeme amacı yer alınca yine diyebilirim ki bu doğal olmayan hal. Ama tatsız. Rahat ama tatsız.

İnsanlar cesur ve güçlü. Hem hissediyorlar, hem de varlıklarını bir çizgi üzerinde, yani doğru şekilde sürdürebiliyorlar. Ne garip?!

Aman neyse. Uyuşmak üzereyim zaten. Siz nasılsınız? Sizde her şey nasıl?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: