İçeriğe geç

Kategori: Genel

Hiç olmak üzerine

Önceden yok olduğumda geriye hiçbir iz kalmasın isterdim. Hiç var olmamışım gibi. Bu yüzden de defterleri yırtardım, etiket almamaya uğraşırdım, zaten herkese “yakın ama mesafeli” dururdum. Çok imkansız değil gibi gelirdi dünyadan silinmek. Hiç yer edinmemek. Zaten yer edinmek belki daha da zordu.

Hâlâ da yer edinmenin zorluğunu hissediyorum. Yapamayacağıma inanıyorum daha çok. Varlığım artık oluştu sanırım ama bir koltuktan farklı anlam sahibi olmak? Zor geliyor. Bu da hiçlik işte. Her zaman hiç olmak.

Yorum Bırak

İyi hissetmek üzerine

İnsanları üretkenliğe iten şeyin her zaman kötü hisler olduğu söylendi ki bence de öyleydi. Dışa vurumu rahatsız etmeyen üzüntülerdi, sıkıntılardı. Mutluluk kıskanılırdı belki, belki de kıskanılmasa da elde olmadığında tahammül edilemezdi ya da mutlu insan bunu paylaşma ihtiyacı duymamalıydı, ne gerekti ki?

Ama mutluluğun paylaşıldıkça arttığını da bildik. Ama yetmiyor muydu mutlu olmak zaten? Artmasın daha, elalemden kime ne? Bilmem. Zaten mutluluk yok ama mutluluk olmasa da daha “idare eder” ruh hallerinde neden kaçıyoruz paylaşmaktan acaba?

Yorum Bırak

14

Tehlikeyi bilmekle umutsuzluğu karıştırıyorum bir kapta. Tatsızlık veriyor ikisi birleşince. Geçsin, görmeyeyim diyorum ama bunun nasıl olacağını bilmiyorum.

Yorum Bırak

Boğ(ul)mak üzerine.

Hep boğulmayı bildim de kendi kendimi boğmayı bilmiyordum, her ne kadar uzman görüşlerde hissettiğim nice boğulmanın temeli bu olarak çıkacaksa da. Şimdi ne değişti? Hiçbir şey. Ama az gevşeyince ilk aklıma gelen boğuluşum kendimi boğuşumdan diye geliyorsa…

Hep kendimi suçlamayı bildim, suçlu, sorumlu görmeyi. Dengesizleşmem bundan arttı, kontrolsüzlüğüm, önümün alınamayışı, frenin yokluğu – ve hepsinin tam tersleri… Buydu belki de boğduğum da kendimi.

2 Yorum

Kopmak üzerine

Bu defa soru girişi yapmıyorum. Dahası bu defa giriş yapmıyorum. Hadi bakalım. Bir Ruşen Çakır, iki ben: Başlığı anlatımdan önce belirleyenler. O zaman ilerliyoruz…

Yorum Bırak

Gitmek üzerine

Çok dağınık bir şeyler var aklımda, hepsi ortak nokta taşıyor; gitmek. Bi’ milyon tane olay, varlık, kişi geliyor, gitmiş, gitmek isteyen, gidecek… Sonra…

1 Yorum

10

“The problem with a person with a lack of love is that they don’t know what it looks like. So it’s easy for them to get tricked, to see things that aren’t there. But then i guess we all lie to ourselves all the time.”

The End of the F***ing World, evet.
Yorum Bırak

9

Süzülelim mi her şeyi parça parça geride bırakıp?

1 Yorum

8

Bugün bir şeyler yazmam lazım ve aslında – sizin istediğinizi düşünmek ukalalığından kesinlikle değil ama – kendim için yazabileceğim milyon konu var. Yapacak mıyım? Nelbette hayır. O zaman “random” buyrun.

Yorum Bırak