İçeriğe geç

09-15-00

O halde artık net bir Godspeed You! Black Emperor serisi ya da en azından kıyısı yapabilirim. Neden olmasın?

İlk albümden girmek mantıklıydı, bir format varsa ona da uyardı. Ancak ben ilk Yanqui U.X.O ile tanıştım, hatta bahsedeceğim şarkıyla değil, kelime oyunlu Rockets Fall On Rocket Falls” ile. Ama albümün uzun zaman en sahiplendiğim şarkısını ilk konu etmem de anormal kaçmazdı. Bir de albüm açılışı… E tamam işte, 09-15-00 (Part 1) geliversin şuraya.

Sabrın ve hazırlığın şarkısı diyebilirim ben bunun için. İlk 7 dakikaya yakınında bir türlü konuya giremeyen, içindeki delirmeye, çıldırmaya, patlamaya hazır canlıyı sakinleştiren ama bir yandan da hazırlayan şarkı.

Zaten hisseder dinleyici bunu, fark eder. Tizleşen, titreşen sesler, gittikçe artan gerginlik, arada durulacak gibiyken bunu başaramama, eklenmeler, artışlar… Hep bir noktaya taşır kişisini. Hatta 4:20’lerden sonra gelen sağlam giriş de buna uğraşır, fazlası değil. Onlar hiçbir şey ama onlar lazım. Yoksa içteki güç, coşku, tutulan ne varsa onlar çıkamaz. Tadı aynı gelmez çıksa da.

Sonrasında aslında yine ufak bir hazırlık daha başlar. Oradaki yükseliş ama diğerinden farklıdır. Öncesinde sanki, hani olur ya, durdurabilme isteği. Belki kontrol edilebilirlik. Ama 7. dakikadan sonrası artık olacak patlamaya, güce, bırakışa hazırlıktır.

Ve 9:25’ten sonrası, rahatlama. Ne rahatlaması?! Canlanma! Ama rahatlama. Haz. Zevk. Can. Güç. Hepsi.

Salınma bile gelir bunda, dahasının geleceğini bilerek hem de. Nitekim gelir de. İşte o zaman bu canlılığa adaptasyon başlar. Çünkü durmak yok! Bir süre en azından, bu zevk tamamlanana kadar!

11:25’e kadar…

Sonra yine dinginlik sarar. İnişler, çıkışlar… Sakinleşmeler, durulmlar. Kendini kaybetmeler, bulmalar. Ne? Şarkının anlamlandırılması mı? Post-rock’a bunu yapmayıp başka hangi türe katabiliriz? Godspeed You! Black Emperor bunun için üretmişken.

1255’ten sonra yine son vuruşa gelen hazırlığı görmemek, hissetmemek, sahiplenmemek, anlamlandırmamak… Niye?

Bu şarkıyı dinlerken ne çok “sıkıntı”yı yok saydım, ne çok “Aşarım be!” getidim, “özel”i yok, olmayanı “var” ettim ben… Ne çok güçlendim, belki de var olan gücümü hissettim?

Bundan sonra bağlandım zaten bu insanlara. Başka şarkılarını daha çok dinledim belki, daha özel hislerim oldu, daha kendimi buldum ama başlangıcım belli hep.

Tanışmak için Moya önerilir de aslında ihtiyaçlar önemli zaten.
Her şeydeki gibi.

09-15-00 da öyleymiş demek ki bana. Demek ki.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.