Mutlu olmayanın mutluluk dolu bir dünyada yeri yoktur muhtemelen. Öyle olmalı, bozmamalı ki zaten adaptasyonu da zor.
Mutlu olan mutlu edebilir mi? Kim kimi neden mutlu etsin ki zaten… Edemez de.
Dünyada yerinin olmadığını bilmek de galiba varlığı tamamen sonlandırır, her rolde, her şekilde.
İstenen nedir? O dünyada var olmak mı yoksa kendi dünyanı mutlu hale getirmek mi? Tabii ikincisi. Sonra mutlu diğer dünyayla alışverişler yaşanabilir, neden olmasın?
Olmaz çünkü dolu dünya.
Çok mu önemli? Değil. Önemli olsa yüzleşilmez bile. Önemsiz de değil çünkü bu algıların hepsi dünyayı şekillendiriyor.
Mutsuz dünyalar da mutsuzu kabul etmez aslında. Mutsuz o dünyada da yerini sahiplenemez.
Mutsuzluk çok dikkate alınacak konu değil huzursuzlukla kıyaslayınca elbet. Ama tatlı şey mutluluk da.
…
Bazı zaman dokunan ama sonra yağmur havasında çok da anlam ifade etmeden dinlenebilecek şarkılar var. Hüzün orada, ama kendisini hissettirmiyor. Yani 10 dakika sonra kahkaha atılabilir. Ama yazarken, o anda yok o kahkaha.
Mutluluk bir gün gelirse dünyaları şekillendirmek daha olası tekrardan. Yapılamaz değil, her şey yapılabilir. Sadece her detayı istendiği gibi şekillenemeyebilir, alışverişler gerçekleşmeyebilir. Öteki dünyaların şekli de önemli çünkü.
Ama mutsuzun yeri pek yok. Hiçbir dünyada.