İçeriğe geç

Açıl açıl açıl…

Hoh!

Derin nefes al… Derin ama… Bırakırken için titreyecek, öyle mutlu veya rahat bir titreme değil, tüm bedenin sızlayacak. Kalbin çarpıyor, mutluluk çarpışı olmadığı net. Üşüyorsun ama aslında ortam soğuk değil, bunun da farkındasın gayet.

Ellerin de titriyor klavyede bile. Arada duruyorsun, duruyorsun da… Ya müzik şart burada, gerçekten. Al işte yabancı, ilk defa paylaşıyorum.

Bundaki heyecan lazım. O mutlu ama önemsiz, sen coşkuya ihtiyaç duyuyorsun. Sonra da sakinliğe… Yüzleşme için.

Öyle çok uçta bir histe değilsin. Sadece artık durgunlaşabileceğini hissediyorsun, yarın ölecekmiş gibi davranmana gerek yok. Yarın ölmüyorsun. Yakında da.

Gerçekçiliğin iyi bir şey, kendini ikna etmen biraz uğraştırsa da gördüğün gerçeklere. İstediğinle gerçek uyuşmuyor, uyuşmayacak da. Bu hep olacak, hep yaşanan. Sen de yaşatıyorsun, herkes yapıyor.

Varsın, nefes alıyorsun, karmaşa içinde olsa da düşünebiliyorsun. Sabahın ve akşamın çok farklı. Dünün ve bugünün ve de yarının da. Karar alamıyorsun, uygulayamıyorsun aldığın kararları ama bi’ durgunlaşınca gerek kalmayacak büyük kararlara zaten. Gerekli olanları aldın, uyguladın. Hatta bazı karar dışı anlık isteklerini de – risklerinin farkında ola ola – karşıladın.

Titriyorsun işte, taştan değilsin. Umursamaz hiç değilsin. Hislerin var, belki de olduğuna inandığın güçte değilsin. E ama n’olmuş? Zorlarsın kendini artık, kendi içinde halledersin her şeyi.

Paylaşamamak mı? Gel buraya yaz. Belki bir gün okur üzerine duracak birileri. Belki sen de bir gün birilerini anlamayı yine isteyeceksin, onlar da duvar örmeyecek.

Korkaklığını gölgelemeye çalışmanın anlamı yok. Dibine kadar korkuyorsun işte, aşırı cesur davrandığında da sonuçları patlıyor. Bu dünya cesur olunacak yer değil Gamze, gör bunu.

Karşı refleks geliştirdiğin ve mantığını yitirdiğin genel yargılar hep “fos” değil, mantıksızlar ama oluşmuşlar. Dünya mantık dünyası değil, dünya göründüğü ve söylendiği gibi hiç değil.

Acı yok, hüzün yok, depresiflik hiç yok. Bir yandan itelerken bir yandan histeri krizindeki duyusal kadın olmaya çalıştığın için yükselttiğin o hisler de yok… Storm dinlerken olamazdı zaten. Godspeed You! Black Emperor zaten sana depresiflik yapmadı hiç, o yüzden sevdin ya. Hep güçlü hissettin dinlerken, özel hissettin. Her şeyi, algıladığın ne vara hepsini boş verdin. Genelde sonlarında da tatlı, o anki mutlulukları duydun.

Ama kalbin var. Ne garip ki orada onu hissediyorsun. Kendin için atıyor tam şimdi, kendini hissettiriyor.

Öyle de olmalı zaten. Elbette başkaları için de atacak, belki sabah uyandığın anda belki de bundan yarım saat sonra ama kendini unutma be Gamze…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.