Hiç bahsetmiş miydim bilmiyorum ama anlamsız derecede sadık ve de bir o kadar da pasif last.fm kullanıcısıyım. Sadece istatistikler için kullanıyorum uzun zamandır ve bundan kişisel çıkarımlar yapıyorum.
Şimdilerde de, herhalde 1 yıla yakındır da Spotify kullanıyorum – ki onun incelemesine girmeyeyim, hı?
last.fm’de en çok dinlenen sanatçılar listesi gibi bir de en çok dinlenen parçalar tutulur. Ben haftalıklarımı pek önemsemem fakat uzun zamanlıya birkaç ay aralıklı kontrol yaparım. Birinci sıradaki ısrarla değişmese de – ki ne zamandır dinleyip tekrarlara sarmamamdan memnuniyetim sonsuzdur – bugün baktığımda aşağıdan son derece hızlı gelen bir parçayı gördüm ve dedim… Yıllar sonra gelip de tepeye çıkmak da neymiş Time Impala?
Spotify’ın haftalık keşiflerini seviyorum, kolaydan buluyor benim seveceğimi (last.fm’i önceden keşifler için kullanırdım da onda zahmet çoktu) ve koyuyor önüme. Bu önerilerden birisini haftası bitmek üzereyken dikkate almışım. İyi ki de almışım, “loop-static” listemin başına koyduğum yetmiyor gibi aşırı zevke gelip hep dinliyorum.
Şarkıyı şuraya koyayım da, sonra anlatayım.
İlk defa dinleyenin “Kayıt mı bozuldu?” tereddütünü yaşayacağı tekrarlı kısmı olsun, vokalin karizmadan yoksun, birazcık “ağlak” sesi ve söyleyişi olsun, şarkının bütünlük içinde bütünlükten yoksunluğu olsun sevilecek yanı yok gibi gelir belki ama… Sürekli tekrar alıyorum, sürekli dinliyorum, sürekli kaptırıyorum.
Sıkıcı ve tekdüzelikleri şarkılarda bilhassa seven bir insan olduğum muhakkak ama bunda başka bir şey var. Sonuna gelirkenki elektro gitar efektli melodisi, 3:50’den itibaren başlayan o “sapık” tekrarlı kısmın bitişindeki klavyeden sonra vurmalıların yoğuınlaşması, ana melodideki pozitif mi negatif mi olduğuna karar veremediğim hava…
Ben bu şarkıyı dinlerken milyon defa her şeyi sonlandırdım, milyon defa “Hadi be!” ettim. Ha ne değişti? Sanıyorum hiçbir şey. Belki de bir şeyler, bilmiyorum. Milyon defa işte manyak olduğum düşünülmüştür, kafamla ya elimin biriyle ritm tutuşumdan – diye düşünüyorum.
Hayır ben de biliyorum basit bir şarkı. Mükemmellikten uzak. Tabii bu durumlar daha benlik de, hiç “noise” da yok. Ama karmaşası var, onu fark ediyorum hep dinlerken.
Dahası sözleri de çok önemsiz bende. Bunu pek yapmam, genelde bi’ takılırım söze de… Neyse işte.
Kendi kendime konuşuyorum ya, bari burada bir koymuş olayım dedim.
Kendi kendime de sevindim. Tabii yine Let It Happen‘i dinlerken…