Düğün dernek iyi hoş da… Biraz aralıklı yapsalar, böyle 4-8 yıl kadar?
Diktatör olduğumda bir gün bu düzenlemeyi de yapacağım: Çiftler evleneceklerinde yakın çevrelerinde en son düğün ne zaman olmuş, ona göre en azından 3 yıl geçirmiş olacaklar. Hadi hadi çok sert olmayayım, 2 yıl. Dahası yaz düğünleri sıkışıklığına izin vermediğim gibi, kış düğünlerini de tatillere, bayramlara ve de seyranlara yığdırtmayacağım. Arka arkaya 2 gün düğüne mi gidilir?! Bu nasıl bir Ankara havalarına maruz kalma işkencesidir?!
Bir tanıdığım, kısmen de yakınım bir gün demişti ki, “Düğünler falan da olmasa şöyle iyice süslenmemiz, püslenmemiz için sebep kalmayacak.” Haklıydı da. (“Gamze ya ne süslenmesi? Kokoş musun nesin?” diyorsanız, evet. Kokoşlukta son noktadayım. Yüzüme sürdüğüm fondötenin haddi hesabı yoktur. Elbiselerimin hepsi de taşsız ama abiye. İşte taşlıları da düğünlere giyiyorum. Ama hşşş! Yine, yine, yine konu dağılmasın.) Hak vermiştim o tanıdığa. Süslenmek de güzel şey, demiştim. Ama sonra… O tanıdık 2 yıl içinde kendisininki de dahil olmak üzere 4 düğüne davet etti beni. Gün geçmiyor ki bir düğünleri daha çıkmasın. Artık nefes almak gibi bir şey bu onlar için. Hayır, Allah mesut, mutlu etsin hepsini de insan bi’ “Beni çağırmasa keşke” diyecek hale geçiyor. Tabii insan dediğim de Gamze gibi bir varlıksa.
Bir de yavaştan yavaştan sadece nikah merasimi ve arkadaşlar, canlar, ciğerlerle yapılacak kendi arasında kutlama fikrinin geliştirilmesini sağlamalıyım diktatör olunca. 50 yıldır görüşmediğin, ama sen daha emeklerken “Ben bu bebeciğin evlendiği günü de göreceğin inşallah” demiş, muhtemelen anlık konuşmuş muhteremin birinin düğününde olması hakikaten gerekiyor mu? Küserse n’olacak? Niye küssün bir de? Oturdu da seni mi düşünüyor habire, “Ne zaman evlenecek acaba Necmiye/Fahrettin? Düğünü nasıl olacak?” diye? Ha tabii bu soruyu sormam gereken insan ne Necmiye ne de Fahrettin. Onların anne ve babaları. Of of… Çetin mücadele bu da.
Neyse.
Yönetimi elime geçirdiğimde, kendime hakim olabilirsem – arada “dengeli” kalmamak için – herkese düğün kavramını hoş karşılatacağım ey halk. Bir sevgili, sevgilisine “Keşke senin düğüne misafir olduğun zamanki halini görsem…” diyecek hayallerini anlatırken. Davetiye gördüğünde “Ne?! Düğün mü?! Bir çift daha mutlu günlere yelken açarken hayatının en zorlu sınavlarından birini çözmeye mi başlayacak?! Kaçırmamalıyız!” diyecek insanlar. Ankara havaları da san’at müziği tadında, az dinlenen, az bilinen, ama tamamen unutulmayan değerlerden olacak.
İşte bu yüzden, devrim yapın ve beni başa geçirin. Size mutluluk sağlayacağım!
o zaman oylar buraya.. bide düğünde emre aydin çal inşa super olur.. ne alaka diyeceksin ama öyle esti,..
-''İşte bu yüzden, devrim yapın ve beni başa geçirin. Size mutluluk sağlayacağım! ''
bugünlerde Etkili bir söz belirtmeliyim, di mi.
Geyik olaraak şu da çalınırr
sar başa : Pharrell Williams – Happy mutlu yanı x)